Tufan C, her şeyden önce bir insandır. Bir örümcek tarafından ısırılmamıştır. Kripton‘dan oğlunun gelme ihtimali olan bir ev sahibi ya da bir mutant değildir.

Müzikle pek arası olduğu söylenemez… O yüzden sık sık ruhunu gıdasız bıraktığı düşünülür. Müzik zevki ve bilgisi çok geçmişlerde kalmıştır. Enrico Macias, Queen ve Iron Maiden dışında fazla kimseyi tanımamakla birlikte yenileriyle de tanışmaya çok da meraklı olmadığı gözlemlenmiştir.

Tufan C, kendinde farklı bir şeyler olmadığını iddia etse de kesinlikle “sıradan” bir insan değildir. Epeyce yaşamış olmasına rağmen dinamikliğinden bir şey kaybetmemiştir. Minik atkuyruğu yaptığı saçları ve kaba sakallarıyla son derece serseri ruhlu bir görünüm arz etmektedir.

Aslında onunla ilgili bilinmesi gereken en temel husus; günün herhangi bir saatinde, ikram edilen kahveyi, türüne bakmaksızın, sanki günün ilk kahvesiymiş gibi içebilmesidir. Türk kahvesi başta olmak üzere; filtre kahve, espresso, çözünebilir kahve, mocha, americano, cappuccino… aklınıza gelebilecek her türlü kahveyi severek içer, yeter ki masasına bırakın.

Bu ilginç adamın masası, şu anda Dijital Reklam Koordinatörü olarak çalıştığı Arma Digital’dedir.

Kısacası fazla merak dilecek biri değildir. Kedidir o kedi…